Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son 100 yılına damgasını vuran Türkiye’nin ve dünyanın en önemli lideri durumunda. Görevi aldığı ilk günden itibaren gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde gerek Başbakanlığı döneminde gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde, ülkemizi her alanda şahlandırarak hizmetlerle ve eserlerle buluşturdu.
Şöyle hafızamızı bir tazeleyelim. Recep Tayyip Erdoğan öncesi eski Türkiye ile Recep Tayyip Erdoğan sonrası yeni Türkiye’ye kıyas kabul etmez ama şöyle bir bakalım. Eski Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler, yüksek faizler, üç rakamlı enflasyon, batan bankalar, darbeler, devalüasyonlar, siyasi krizler, hastane kuyrukları, çöp dağları, üretim yok, hizmet yok yoklular içerisinde bir Türkiye...
Yeni Türkiye’de ise Recep Tayyip Erdoğan ile yakalanan siyasi istikrarla beraber gelen, Altyapı Yatırımları, Üstyapı Yatırımları, Yollar, Köprüler, Tünelller, Havaalanı ve Terminaller, Demiryolları, Hızlı Tren Hatları, Karadeniz Doğalgazı, Gabar Petrolü, Nükleer Enerji Santralleri, İhracat, Sanayi ve Teknoloji Yatırımları, Savunma Sanayinde atılan adımlar, Yerli Otomobilimiz Togg, Uzay Programları, Dış Politika, Diplomasi, Kentsel Dönüşüm Çalışmalar, Deprem Konutları, Sosyal Devlet Anlayışı, Okullar, Üniversiteler, Gençlik Hizmetleri, Ayasofya Cami’nin ibadete açılması gibi birçok alanda, Türkiye’ye büyük bir atılım içerisine girdi. Bu atılımların tamamı Erdoğan’ın güçlü liderliği sayesinde oldu. Yapılan yatırımlar ve hizmetler, Türkiye’nin dünya sahnesinde saygınlığını da arttırdı.
Erdoğan, vatanına ve milletine sevdalı bir lider olarak, içerde yatırımlarla, dışarda diplomasi ile gece gündüz demeden Türkiye’nin gücüne güç katmak için çalıştı. Ve bunun karşılığında sadece girdiği her seçimi kazanmadı, Türk halkının gönlünü de kazandı.
Bu hizmetler ve eserler siyasetinin lideri Recep Tayyip Erdoğan, açık ara kazandığı 15 seçimin ardından 14 Mayıs’ta belki de son kez Cumhur İttifakı Aday olarak girdiği Cumhurbaşkanlığı yarışında tüm ittifaklara karşı yine en çok oyu alarak birinci oldu. Fakat birinci tur seçimlerde alınan sonuç, 50 +1 ‘e ulaşılamadığı için seçimler ikinci tura kaldı. En yüksek oyu oranına rağmen seçimin ikinci tura kalması Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Partiye gönül verenleri üzse de olanda hayır vardır sözü bir kez daha karşılığını buldu.
Erdoğan karşıtlarının, Türkiye’yi yönetme gibi bir derdinin olmadığı, bir plan ve programlarının olmadığı bir kez daha tescillendi. Sadece sosyal medya üzerinden Erdoğan karşıtlığı ve düşmanlığı üzerinden yapılan algı operasyonları. Erdoğan gitsin de ne olursa olsun anlayışıyla pervasızca yapılan samimiyetsiz ittifaklar. İttifak ortaklarına verilen vaatlerin ve sözlerin hiçbiri bu memleketin menfaatine olmadığı açıkça görüldü.
Oysa Erdoğan’ın liderliği, Türkiye Yüzyılı için, Türkiye’nin geleceği için, Türkiye’nin bağımsızlığı için ne kadar önemli olduğu yapılan bu pazarlıkları gördükten sonra ne kadar kıymetli olduğunu ortaya koydu.
Şimdi 28 Mayıs’ta yeniden sandık başına gideceğiz ve tekrar oy kullanacağız. Verdiği her sözü tutan, ömrünü hizmet ve millete adayan Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci turu büyük bir oranla kazanacağına şüphe yok. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin gelişmesi için tüm şer odaklarıyla mücadele ederek bu milletinde güvencesi.
Tüm bunları göz önünde bulundurarak, Türkiye’nin büyümesi ve kalkınması için ülkeyi yönetecek lideri seçmekte bizlere düşüyor. Şimdi 28 Mayıs’ta hep birlikte sandığa giderek Türkiye Yüz Yılında, bağımsız bir Türkiye için karar vereceğiz.
Neden Erdoğan diyeceğiz?
Çünkü; Vefada, güvende, istikrarda, gayrette, hizmette, eserde, cesarette, liderlikte Erdoğan olduğu için.
Haydi hep birlikte sandığa, evetler Recep Tayyip Erdoğan’a diyelim.
