Fındık, Giresun’un Kent Hayatını Şekillendiriyor

Giresun, “fındığın başkenti” unvanını taşıyan bir şehir olarak dünyanın en kaliteli fındıklarını yetiştiriyor. Bu değerli tarım ürünü, Giresun halkının gündelik yaşamında derin bir etkiye sahip. Düğünlerden türkülere, kardeş ilişkilerinden kentsel dönüşümlere kadar pek çok alanda kendini gösteren fındık, kent yaşamını ve mekânlarını yeniden şekillendiriyor.

 

KENT MEKÂNLARI FINDIK İÇİN DÖNÜŞÜYOR

Fındık üreticilerinin büyük bir kısmını küçük ölçekli çiftçiler oluşturuyor. Hasat mevsiminde depolama ve kurutma alanlarının yetersizliği nedeniyle sahil yolu kaldırımları ve kamusal alanlar, fındık kurutma ve satış yerlerine dönüşüyor. Devlet tarafından mevsimlik işçiler için geçici konaklama alanları tahsis edilse de, üreticiler fındık işlemleri için sıklıkla kentin sokaklarını ve kaldırımlarını kullanmaya devam ediyor.

 

 

Dr. Öğr. Üyesi Emine Erdoğan ve Dr. Öğr. Üyesi Nezihe Başak Ergin’in TÜBİTAK destekli çalışması, bu sürecin işçilerin hayatta kalma stratejilerinin ve emek gücünün yeniden üretiminin bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. Araştırma, fındık üretiminin küçük ölçekli çiftçilerin günlük yaşamlarını nasıl şekillendirdiğini ve bu sürecin kentsel mekânlarda nasıl bir dönüşüme yol açtığını gözler önüne seriyor.

 

TARIMDA MEKÂNSAL DÖNÜŞÜM: GELENEKSELDEN MODERNLEŞMEYE

Giresun’da, özellikle eğimli bahçelerdeki fındık üretimi, hasat döneminde kentsel alanların geçici işleme merkezlerine dönüşmesine yol açıyor. Sahil yolu kaldırımları, sokaklar ve otoparklar, fındık kurutma ve seçme işlemleri için kullanılıyor. Yağışlı ve nemli iklim koşulları, kurutma süresini uzatıyor ve üreticilerin uzun süre çadırlarda kalarak ürünlerini beklemelerini gerektiriyor.

 

Dr. Erdoğan ve Dr. Ergin’in araştırması, kent mekânlarının sadece iş için değil, aynı zamanda işçilerin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için de kullanıldığını ortaya koyuyor. Bu durum, kentsel mekânın, emek ve üretimle yaşayan ve dönüşen bir alan olduğunu gösteriyor.

 

 

GİRESUN, EMEKLE DÖNÜŞEN BİR KENT

Araştırmaya göre, emekçilerin kente katkıları yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda mekânsal bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Yerel yönetimlerin, emekçilerin ihtiyaçlarına uygun düzenlemeler yaparak kentsel mekânda barınma, sağlık ve eğitim gibi hizmetleri sağlaması öneriliyor.

 

 

Bu bağlamda, Giresun örneği, kentin emekle nasıl şekillendiğini ve dönüştüğünü göstererek, sosyal dünyayı değiştiren aktif bir güç olarak emeği daha iyi anlamamıza olanak tanıyor. Fındığın kente kattığı bu canlılık, Giresun’u emekle dönüşen bir şehir olarak öne çıkarıyor.

Muhabir: Tülin Ersoy

 

Advert