ŞEBİN GÜNDEM
HV
26 NİSAN Cuma 09:21
Advert

Şebinkarahisar gezisinde “Pek tarihi yapı göremiyorum ve üzülüyorum” dedi

Şebinkarahisar’a gelen yerli ve yabancı turistlerin özeleştirisi bize yol göstermeli, buna göre Turizm çalışması yapmak gerekir.

ŞEBİNKARAHİSAR
Giriş Tarihi : 27-05-2023 19:41   Güncelleme : 27-05-2023 23:25
Şebinkarahisar gezisinde “Pek tarihi yapı göremiyorum ve üzülüyorum” dedi

Şebinkarahisar’a gelen yerli ve yabancı turistlerin özeleştirisi bize yol göstermeli, buna göre Turizm çalışmalarına yön vermek gerekir.

"Yurt Gezginleri"yle birlikte Şebinkarahisar’a gelen ve Sadi Toygar’ın yaptığı röportajla Şebinkarahisar hakkındaki düşüncelerini öğrendiğimiz 1995 yılına kadar uzun süre "Açık Pencere" adlı köşesiyle bir gazetede çalışan, aslen Erzincanlı Musa Ağacık, üç gün süren Şebinkarahisar gezisi hakkında düşüncelerini anlattı.

 

 

 

Yıllar önce Şebinkarahisar’a geldiğini söyleyen Musa Ağacık, Şebinkarahisar’a gelince eski şehri göremediğini ve çok üzüldüğünü konuşmasında ifade ederek sözlerine şöyle devam ediyor.

“Şebinkarahisar’a 1987 yılında gelmiştim. O zaman Milliyet Gazetesinde çalışıyordum. Zonguldak’tan Artvin’e Karadeniz kıyı şehirlerini, iç kesimlerdeki ilçelerini ve yaylalarını açık pencere programında beraber çalıştığım arkadaşım Metin Çakmakla gezdik.

 

 

 

O zaman gördüğüm Şebinkarahisar daha güzeldi. Tarihi yapıları daha çoktu. Şimdi bakıyorum pek tarihi yapı göremiyorum ve üzülüyorum. Türkiye genelinde tarihe karşı kayıtsızlık var. O güzelim tarihi yapılar yok ediliyor, yerine ruhsuz çirkin yapıları yapıyorlar. O yüzdende kendi ülkemde mi dolaşıyorum, uzaydan mı düşmüş başka bir yerde mi dolaşıyorum tam kestiremiyorum.

 

 

 

 

Bugün Şebinkarahisar Kalesine çıkarak Hititli ataları, Bizanslıları, Selçukluları, Osmanlıları ve Cumhuriyeti ziyaret ettik. Kale çok güzel ama yıkıma terk edilmiş. Avrupa’yı gezerken, Kafkas ülkelerini gezerken, Balkanları gezerken onların kendi tarihlerini restore ederek ayakta tuttuklarını görüyoruz. Biz ise yıkıma terk ediyoruz. Ya da oralara gidip taşlara yazı yazıyor saçma sapan işler yapıyoruz. Bu konuda halk olarak kültürsüzlüğümüz var.

 

 

 

 

Aziz Nesin gibi, Ara Güler gibi, Kemal Tahir gibi insanların doğduğu bu kent böylemi olur. Buradaki halkın kültür kaynaması lazım. Bakıyorum insanlar çay ocaklarında boş boş oturuyor. Ayıp yahu, boş boş ne oturuyorsun insan eline bir kitap, yada gazete alır okur.

 

 

 

Kaleden gelirken doksan yaşında bir amcayla sohbet ettim. O tür insanlarla konuşunca insan yaşadığını fark ediyor. Ülkeleri, şehirleri ne için geziyoruz. Ben bu çirkin yapıları görmeye gelmedim ki, ben buranın tarihini görmeye tarihini yaşayıp anlatanları görmeye geldim.” Musa Ağacık’ın Şebinkarahisar’da gördükleri ve yaşayıp anlattıkları çoğumuzu üzmüş olmalı öyle değil mi? Ama biz Şebinkarahisarlılar buradan kendi payımıza bir ders çıkartmalıyız. Özelliklede idarecilerimiz. Turizmden bahsediyorsak Şebinkarahisar'a gelen turistin Şebinkarahisarın Tarihini, Kültürünü, orada yaşamış medeniyetlerin günümüze ulaşan ve miras kalan eserlerini görmek ister. Rahat edebileceği özgürce dolaşabileceği ortam arar. 

 

 

 

Bizim için şehrin belki tarihi yapısı önemli olmayabilir, öyle düşünebiliriz. Ama Şebinkarahisarlı olmayan yerli veya yabancı bir turistin buraya geldiğinde görmek istedikleri Şebinkarahisar’da yoksa bir daha gelmeyecektir. Musa Ağacık 1987 yılında gördüğü ve bu günle karşılaştırdığı Şebinkarahisar için ne diyor? “O zaman gördüğüm Şebinkarahisar daha güzeldi. Tarihi yapıları daha çoktu. Şimdi bakıyorum pek tarihi yapı göremiyorum ve üzülüyorum.” Bu sözleri alıp Şebinkarahisar’da yaptıklarımızla bir karşılaştıralım. Şebinkarahisar’da neredeyse tarihi ev kalmadı. Sebebini hepimiz çok iyi biliyoruz.

Tarihi konakların, tarihi evlerin yerine beton binaları yaptırdık. Tamam, beton yaptırdık bari aslına uygun projeyi eline verip en azından dış görümünü tarihine uydursaydık.

 

HüseyinHüseyin